
Çok şükür , sıkıntısız atlattık ...
Ameliyat sabahı arabada süt süt diye sayıklaya sayıklaya hastaneye gittik ,
Babam geldi Gönen'den , annemin endişelerini azaltmak burdaki gözü olmak için ,
Aga'sı , Gülay'ı , babaannesi , Vildan teyzemiz yanımızdaydı ...
Minicik bir ameliyat önlüğü giydikten sonra , belkide irem için en sıkıntılı olan
kolunda damar bulmadıkları için iki kol içi denendikten sonra sol elinin üstüne takılan kelebeği gözle kaş arasında çıkarması , sonra bacağından yapılan sakinleştirici iğnenin acısıydı , daha sonra ameliyathanede bilek içine takılmış kelebek , benim en kötü olduğum an ise o sakinleştirici yapıldıktan sonraki hali gözümün önünden gitmiyor hala , var ama yok , gözleri o kadar boş bakıyordu ki , bacağını kolunu bile oynatamıyordu , sedyeye yatırdığımda herşeyden habersiz girdi ameliyathaneye , sakinleştiriciden sonraki hiç bir şeyi hatırlamayacakmış.
Önce doktorumuz geldi odaya bitti çok iyi geçti birazdan gelecek dedi
Ameliyathanenin kapısına gittim ,kapı açıldı , minicik bedeniyle , o minicik ameliyat önlüğü ve beyaz bonesiyle çıktı , konuşuyorum , hemşire duymaz daha anestezinin etkisinde dedi , yatağına yatırdılar , 1 saat hiç durmadan ağladı , tekmeledi , kıpkırmızı oldu , artık sesi kısıldı , sesimizi duymadı , şarkı istemedi , konuşmamızı istemedi , sustuk babasıyla , babası serum aldığı elini tuttu , ben kafamı her akşam yaptığımız gibi kafasına soktum nefesi nefesim oldu ,iyice sakinledi uyudu , serum bitti , uyandı , kucak istedi, koridorda kucağımda dolaşırken yine uyudu , yatırdım , parmak ağıza alındı , hastaneden çıkma saatine kadar uydu , hemşire kapıyı vurup uyanınca haber verin dondurmasını getiriyim demesiyle gözler açıldı , 1 kup dondurma iştahla yendi bitti ...
Doktorumuz son kontrolünü yaptı, diyet listesini , reçetesini verdi ve bileğindeki kelebeğin çıkmasıyla evimize döndük , sorunsuz , sıkıntısız bir gece geçirdik hiç uyanmadan sabahı yaptık ...
Bosphorus hastanesinin Başhekimi Op.Dr.Fuat Güder'e nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum , o kadar ilgili , sıcak ve alçak gönüllüydü ki , sanki ailenizden biri gibi , o kadar yakın davrandı ilgilendi , hemşirelerimiz ve hastabakıcımız çok çok iyiydi , biz kendimizi bir hastanede gibi hissetmedik o gün...

(Resim : Gülay yengemizin makinasından, Dünkü hali)
Dün Ecenaz'ım , Vildan teyzemiz ve Gülay geldi , bol bol oyun oynadı iki cadı ...
Bugün işteyim , uyuyordu babaannesine götürdüğümüzde , inşallah bugün huysuzluk yapmaz ...
Berrin ,Ninom, Ayşen , Fatoş annemiz telefonla , Didem(Pastacı Rapunsel) ameliyattan bir gün önce yazdığı içimi çok rahatlatan , ne yaşayacağımızı anlatan mailiyle , bugün okuduğum gelen bütün yorumlarınız , iyi dilekleriniz için herşey için hepinize tek tek çok ama çok teşekkür ediyorum...